Köþe Yazýlarý


HEALTHCARE CITY
Yakýn çevrem bilir, uzun bir süredir iki yeni hastane projesi üzerinde çalýþýyorum. Çalýþýyorum derken tek baþýma sanmayýn, ancak mesaimin büyük bir bölümü bu ekibin bir parçasý olarak geçiyor. Bunlardan biri Denizli diðeri de Aydýn’da en kýsa zamanda hayata geçirilmek üzere neredeyse hazýr durumda. Baþhekimimiz Rýdvan Erdemir’in ilk günden bu yana bir tek çekincesi var, o da yaklaþýk biri 20 000 diðeri de 17 000 metrekare kapalý alana sahip bu iki büyük projenin baþladýktan sonra, çok uzun bir süre tadilat geçirmeyecek þekilde her türlü detayý önceden düþünülmüþ olarak tamamlanmasý. Mevcut hastanemizde geçen süre zarfýnda gerek týbbýn çok hýzlý geliþmesi gerekse de proje aþamasýndaki bir takým deneyimsizlikler nedeniyle sýklýkla tadilatlar gerekmesi ve yýllar içinde artýk kabuðuna sýðamaz hale gelmesi, þehrin boðuculuðu içinde hapsolup kalmasý, bizleri bu noktaya getirdi. Þu yakýn zamanda ülkenin her yerinde büyük muayenehaneler þeklinde birer ikiþer açýlan küçük saðlýk iþletmelerinin bile kýsa sürede ayný sýkýntýlarý yaþayacaðýna, tecrübelerime dayanarak eminim diyebilirim. Dýþarýdan bakýldýðýnda büyük bir otel inþaatýndan daha karmaþýk görünmeyen hastane mimarisinin ne kadar detaylar silsilesinden oluþtuðunu tahmin bile edemezsiniz. Yanlýþ anlamayýn iþin içine girmeden ben de bu kadarýný beklemiyordum. Yüzlerce senaryoyu iç içe yaþama geçirmek zorunda kalýyorsunuz. Neredeyse içinden çýkýlmaz bilmeceler gibi.
Ýþin en acý yaný da ülkemizde ben de dahil olmak üzere biraz bir hastane geçmiþi olan hemen herkes bu iþin altýndan tecrübeleri ile kalkabileceðini düþünebiliyor. Baþlangýçta bu iþ için biçilmiþ partner olarak gördüðümüz bir çok firma ve kiþi ile karþýlaþmýþ olmama raðmen bu gün geldiðimiz noktada artýk çok iyi biliyorum ki bu konuda gerçekten uzman, tüm dünyada bir elin parmaklarý kadar az seçenek mevcut. Üstelik Türkiye’de tanýþtýðým insanlarýn çoðu da bahsettiðim bu azýnlýkla, herhangi bir projede, kýsa bir süre birlikte çalýþmýþlýktan daha öte bir tecrübeye sahip deðil.
Yalnýzca beklentilerimizin karþýlanabilirliði konusunda bir fikir sahibi olmak adýna Türkiye’de ve Avrupa’da  onun üzerinde hastane gezdim. En ilginci de kimi zaman detaylarda çözümlenememiþ yada gözden kaçmýþ bazý problemlerimizin çok basit çözümlenebildiðini görmekti. Ne yazýk ki “Hastanecilikte Fonksiyonel Planlama” yada “Saðlýkta Proje Yönetimi” diye bir yüksek öðrenim bölümü yok. Ancak bu konuda uzmanlaþmak isteyen eðitime açýk mimar arkadaþlarýmýz varsa onlara iki önemli adres verebilirim. Biri Harvard Medical International diðeri de John Hopkins International. Bunu rahatlýkla söyleyebilirim çünkü geçen hafta sýrf bu gruplarla birlikte olabilmek için ekip olarak Dubai’ye gittik. Dört günlük seyahatimizde hem týp fuarýnda incelemelerde bulunduk hem de John Hopkins International Medical Centre Ortadoðu direktörü ve Harvard Medical International direktörü ile görüþmelerimizi gerçekleþtirdik. Bu arada Dubai Healthcare City projesini de yakýndan görme þansýný bulduk.
Dubai’de duyduðumuz olaðan üstü tüm yatýrýmlarýn ötesinde Healthcare City apayrý bir saðlýk þehri projesi. Dünyanýn her tarafýndan saðlýk yatýrýmcýlarýný içine çeken bu projenin en ilginç yaný Emir’in tüm alt yapýsýný oluþturup Harvard ile gerçekleþtirdiði yüzlerce projeyi büyük saðlýk yatýrýmcýlarýna parça parça sunmasý. Ýþte bu parçalar birleþtiðinde içinde kadýn saðlýðý merkezinden, üniversitesine; yaþlý bakým evlerinden, saðlýk otellerine, diyaliz merkezlerine kadar saðlýk adýna her þeyin olduðu kocaman bir þehir oluþmuþ.
Dönüþ yolculuðumuz Dubai semalarýnda baþlarken hepimizin kafasýnda ayný soru vardý. Böyle bir projenin bizim ülkemizde gerçekleþebilmesi için ne yapmak lazým? Sakýn duyduklarýnýza aldanýp da, topraklarýmýzdan petrol fýþkýrmasý lazým demeyin, çünkü Dubai’nin gelirinin yalnýzca % 6’sý petrolden geliyor. Nasýl, þaþýrdýnýz mý? O halde biz gerçekleþtirseydik böyle bir projeyi fena mý olurdu?
Tüm  bunlarý düþünürken aklýma Vizyon-tele filminden bir sahne geliyor. Yýlmaz Erdoðan’ýn Deli Emin tiplemesinin uzun süre dillere pelesenk olan sözünün geçtiði, televizyonun kendisine ilk anlatýldýðý sahne. “Þerefsizim aklýma gelmiþti…” Þimdilik hepimize geçmiþ ola…
    
 


2007-02-07 - Bahadýr SAVAÞ