Even today, in our high-tech, accountability-obsessed and, supposedly at least, patient-empowered times, the oldest of all relations between patient and physician — that of supplicant to shaman — continues to exert its authority. This may not seem sensible if the only valid criterion for judging the doctor-patient relationship is the use that is made of scientific data and clinical findings. But good doctors want to treat their patients, not just their patients’ diseases, and certainly most patients want to be treated as human beings, not cases. Viewed from that perspective, the elevated expectations patients bring to the consulting room may be for the best.

 

Çok özür dilerim, sevgili okurlar; geçen hafta küçük bir hata olmuþtu ve köþe yazarý bir baþka arkadaþým ile yazýlarýmýz karýþmýþtý. Umarým bu hafta da benzer bir aksilik olmaz. Düþünsenize bu hafta da yazým The Newyork Times’ýn meþhur saðlýk köþesi yazarlarýndan David Rieff’in yazýsý ile karýþýyormuþ. Yok artýk o kadarý da fazla, öyle bir karýþýklýk olsa en azýndan ingilizce olmasýndan anlaþýlýr herhalde, diyeceksiniz ama yine de belli olmaz. Ekonomi D olarak ayný teknolojiyi ve ayný haber kaynaklarýný kullandýðýmýzdan zaman zaman bu tip uluslar arasý, hatta bazen kýtalar arasý ufak karýþýklýklar da olabiliyor.

 

Geçen pazar Ertuðrul Özkök aradý, sabah gazeteyi eline alýnca þok olmuþ. “Her erkek o bedeli ödeyecek” baþlýklý bir yazý. “Ya, Bahadýrcýðým” dedi. “Yazýya baktým benim deðil. Okuyorum, tarzým deðil, nereden gelmiþ, neyle karýþmýþ anlayamadým. Sonra düþün, düþün, sen geldin aklýma. Ya, ben bunu nasýl fark edemedim, bu bizim Bahadýr’ýn uslübu, yine kesin onun yazý ile karýþmýþtýr. Bari benim yazý da onun köþesine gitmiþ olsa da çocuk yine bu hafta rezil olmasa aleme dedim” dedi.

 

Anlayacaðýnýz, herkesin baþýna geliyor. Bu tip baský hatalarý, her zaman en korkulu rüyamýz. Ben en çok Hýncal Uluç ile karýþmasýndan korkarým. Allah’tan henüz öyle bir þey olmadý.

Aslýnda , zaman zaman “Dönek bu adam”, “Dün liberaldi bu gün demokrat oldu”, “Bir saðcý, bir solcu oluyor”, “Daha dün Erdoðan’a demediðini býrakmazdý þimdi kaleminden bal damlýyor” denilen köþe yazarlarý var ya. Ýþte onlar da benim gibi baský hatasý maðdurlarý. Adamlarýn yazýlar karýþtýkça sizde onlara kýzýyorsunuz. Oysa onlarýn bir günahý yok insan bir öyle bir böyle olur mu? Hele köþe yazarýysa. Kesinlikle içiniz rahat olsun, onlar da hep karýþan yazýlardan, ama koskoca 3 milyon tirajlý gazete de, “ Kusura bakmayýn biz bu hafta yine Oktay Ekþi ile Pakize Suda’nýn yazýsýný karýþtýrmýþýz diyebilir mi? Diyemez.

 

Ýþte Ekonomi D’nin farklý yaný bu. Ekonomi D, der arkadaþ! Ne der? Pardon der…