Köþe Yazýlarý


TARIK MÝNKARÝ
 
 
Bir Tarýk Minkari vardýr.14 Mart 1925 Bartýn doðumludur. 1939'da Ayvalýk'ta ortaokulu, 1942'de Ýstanbul'da Vefa Lisesi'ni bitirmiþtir. 1942-48 yýllarýnda Ý.Ü Ýstanbul Týp Fakültesi'nde okumuþtur. Ekim 1948'de Ýstanbul Üniversitesi Týp Fakültesi'ne baðlý Cerrahpaþa Cerrahi Kliniði'nde asistan olmuþtur. 1952'de Uzman olmuþtur. 1955 yýlýnda Paris'te doçentlik sýnavlarýna hazýrlanýrken Ýstanbulda bulunan ve kýsa bir süre sonra hayat arkadaþý olan Ayseli'ye mektupla evlenme teklif eder. Gelen cevap, "niþanlandýk, sen de yüzüðünü tak"týr.
Annesi onun doktor olduðuna hiiiç inanmamýþ. Diyor ki: " Annemle yemek yiyordum. Biri geldi kapýyý çaldý annem gitti baktý. Dönünce sordum:
-Kimdi? Ne istedi?
-Komþu idi, beyi hasta imiþ, seni sordu. Doktor bey evde mi? dedi.
-Sen ne dedin?
-Evde yok dedim. Þaþýrdým.
-Anne niye yok dedin, ben buradayým.
-Evladým kalkar gider yalan yanlýþ bir reçete yazarsýn, adam ölürse ben bu evde oturamam dedi"
 
1964' de Profesör olmuþ. Ýþte bu tarihten sonra annesi onun doktor olduðuna inanmýþ. Zira konu komþu ameliyat olmak için önce annesine gider bir tavsiye mektubu alýrlarmýþ. Sonra da gelir teþekkür ederlermiþ. Annesi bir gün kendi kendine demiþ ki: "Bu kadar insan gönderdim, hepsi sað salim geri döndü, demek ki bu çocuk bir þeyler öðrenmiþ, hadi bir de ben ona muayene olayým."
Günü gelmiþ anne oðluna: "Evlat dizlerim þiþti, merdivenleri kolay çýkamýyorum " demiþ. Çocuk heyecanlanmýþ: "Peki anneciðim, yatta seni muayene edeyim" demiþ. Anne uzanmýþ oðlu bakmýþ: " Artroz" demiþ. Yaþlanýnca mafsallarýn kaygan yüzleri bozulur, içi su toplar." Annesi sormuþ: "Bitti mi?" "Bitti" Anne pek memnun kalmamýþ, doðrulmuþ, kalkmýþ, gitmiþ. Sonra avucunun içinde bir tomar banknot ile geri gelmiþ, paralarý oðlunun cebine sokuþturmuþ. Çocuk þaþýrmýþ, sormuþ: "Hayrola anne, bunlar ne?" "Para alýrsan belki daha iyi muayene edersin, kalbimi dinlersin, karnýma bakarsýn, tansiyonumu ölçersin..."
Oðul diyor ki: "Ýþte o günden sonra bana parmaðý dolama olmuþ biri gelse, ona "önce soyun" diyorum. " Ama doktor bey benim elim acýyor". "Neren acýrsa acýsýn, annem bana böyle söyledi, soyunun komple muayene edeceðim."
Tarýk Minkari hocanýn 1992’deki veda konuþmasý da dillere destandýr. Biz anestezistleri de unutmadýðý konuþmasýndan bir bölüm:
“Þu anda kanýmýn içinde dolaþýyorsunuz, oksijen gibisiniz, bana hayat veriyorsunuz. Varolun. Konuþmamý bitirirken izin verirseniz iki þükran borcumu eda edeyim. Birincisi sevgili eþim Ayseli Minkari'ye, gönlümün sultanýna. Ömür boyu bana göstermiþ olduðu engin sabrý, anlayýþý, hoþgörüsü, sevgisi, þefkati, sadakati ve özellikle verdiði hayýrlý evlatlarýmýz için, ona kalben teþekkür eder ve iþte gördüðünüz gibi, böyle kucak dolusu sevgiyle öperim.
Ýkincisi Safiyettin Sakarya'ya
Ben askerliðimi Safo'yla beraber, 1956 yýlýnda Ýstanbul Sarayburnu Asker Hastanesinde yaptým, ben tabib cerrah, o tabib iç hastalýklarý uzmaný ve romatolog olarak. Ben kapýsýnda senelerden beri kilit asýlý olan bir ameliyathaneyi açtýrdým, temizlettim ve hazýrlattým..
Biz orada akciðer rezeksiyonlarý yaptýk. O devir için bu önemli bir cerrahi atýlýmdý.
Ben ameliyatlarýmý çarþamba günü öðlenden sonra yapardým. Bir askeri ambulans öðle vakti Cerrahpaþa Cerrahi Kliniðine gider anestezi ve asistan için arkadaþlarýmý alýp getirirdi.
Ne büyük özveriydi bu. O arkadaþlarýmý hep takdirle ve minnetle anarým.
Safo öðlen tatillerinde komþu sahada futbol oynardý. Takým kurmakta zorluk çekerdi. Üç beþ kiþi hastahane dýþýndan, beþ altý kiþi hastahane Ýçinden bulur çift kale top koþtururdu. Bazý günler oyuncu azsa beni hep karþý tarafýn kalesine kordu. Sonra bütün ustalýðýyla topu alýr oyuncularý çalýmlar karþýma gelir var kuvvetiyle þutunu atardý. Top kaleye doðru gelirken baðýrýrdý: Tutmaaaa. Ben de topu tutmazdým: GOOOL!
Bir gün sordum ona: Hem beni kaleye koyuyorsun, hem de top gelirken "tutma " diyorsun. Ne biçim iþ bu?
- Bak dedi, sen top oynamasýný da top tutmasýný da bilmezsin. Benim gülle gibi gelen toplarýmý tutmak istersen parmaklarýn kýrýlýr. Sonra ömür boyu aðlarsýn: Bu parmaðý Safo kýrdý da onun için ameliyat yapamýyorum, dersin .
Þükrolsun sayesinde parmaklarým kurtuldu, hala ameliyat yapabiliyorum.”
 


2008-03-31 - Bahadýr SAVAÞ