Hafta sonu fakülteden ayný yýl mezun olduðumuz yýllar sonra da ayný ilde görev yapma þansý bulduðumuz, Saðlýk Müdür Yardýmcýsý Dr. Mustafa Nalbant aramýþ. Cevapsýz aramasýný gece saat iki sularýnda görmeme raðmen acil bir durum olduðunu düþünerek geri aradým. Uykulu bir sesle karþýlaþmayý beklerken oldukça dinç açtý telefonu. Bu durum beni daha da meraklandýrdý. Bir organ baðýþý organizasyonunda olduklarýný öðrendim. Denizli Devlet Hastanesinde bir hastada gerçekleþmiþ beyin ölümü ile baðýþlanacak organlar sayesinde dört hastayý yaþama tekrar baðlama heyecaný içindeydiler. Konu ile ilgili küçük bir detay için aramýþ. Ama gecenin o saatindeki heyecaný bana eski bir anýmý hatýrlatmýþtý.
Uzmanlýk eðitimi döneminde, nöbetçi olduðum bir hafta sonu, yoðun bakým ünitemizde solunum cihazýna baðladýðým, aðýr kafa travmasý olan, orta yaþlý erkek hastada gecenin ilerleyen saatlerinde beyin ölümü gerçekleþmiþti. O an organ baðýþý için uygun kriterleri taþýyan bir hasta ile ilk kez karþýlaþtýðýmý farketmiþtim. O güne kadar böyle bir olayla karþýlaþacaðým hiç aklýma gelmemiþti. Teorik olarak her anestezi uzmaný böyle bir durumda ne yapmasý gerektiðini bilir. Ben de biliyordum. Ama insan ancak baþýna gelince zorluklarýný anlayabiliyordu. Üniversite ortamýnda beyin ölümü komisyonunu toplamak, tanýyý kesinleþtirmek ve hastadan alýnacak organlarýn baðýþ bekleyen hastalar ile uyumunu kontrol edip, Türkiye’nin herhangi bir yerinde organ bekleyen hastalara ulaþmasýný saðlamak, nakil operasyonunun gerçekleþeceði merkezde ekibi toplayýp, alýcýlarý hazýrlamak, oldukça karmaþýk bir organizasyon gibi görünse de iþ baþa düþünce anlýyorsunuz ki bunlar hiç de zor deðil. Gece yarýsýný geçmiþ olmasýna raðmen bu konu ile ilgili kimi arasam anýnda ulaþma imkaný bulmam hiç zor olmamýþtý. Aradýðým hiç kimse, bu durumun nadiren naklin gerçekleþmesi ile sonlandýðýný bilse de, gecenin o saatinde uyandýrýlmaktan þikayetçi görünmüyordu. Saatler içinde her türlü hazýrlýk yapýlmýþ, hatta alýcý hastalar bile tespit edilmiþti. O yýllarda henüz Denizli’de organ nakli yapýlabilmesi için gerekli alt yapý yoktu. Ege Üniversitesi Organ Nakli Ekibi her türlü hazýrlýðýný yapmýþtý bile. Geriye bir tek benden alacaklarý son bir haber kalmýþtý. Aile ile konuþulup, hastanýn organlarýnýn baðýþý için gerekli onayýn alýnmasý.
Hasta yakýnlarýný nöbetçi doktor odasýna aldým. Onlara önce hastalarý ile ilgili acý haberi vermem gerekiyordu. Kalbi atan bir hastanýn týbben ölü kabul edildiði durumu bu acýlý insanlara anlatmak, sonrasýnda da konuyu organ baðýþýna getirmek ve insanlarýn çok hazýrlýksýz olduðu bir dönemde, onlarý böylesine zor bir karar ile baþ baþa býrakmak, bana bile biraz acýmasýz geliyordu. Hayatýmýn en zor konuþmalarýndan birini yaptým. Beni göz yaþlarý içinde sabýrla dinlemeye devam eden yaþlý babanýn gözlerinde bir an daha önce bir þehit babasýnda gördüðüm o gurur dolu ifadeyi fark ettim. O zaman rahatlamýþtým. Baba ayaða kalktý “Madem bir sürü insanýn hayatý oðlum sayesinde kurtulacak, oðlum onlara hayat verecek, ne gerekiyorsa yapalým doktorum” dedi. Ýkimizde kendimizi tutamadýk ve aðlayarak birbirimize sarýldýk. Ekip geldi, sabaha karþý operasyon gerçekleþti. Alýnan organlar hýzla nakil merkezlerine doðru yola çýktý. Hayatýmda ilk kez ameliyat sýrasýnda, cerrahi ekipten önce hasta için yapacaklarým bitmiþti.
Bu hafta Denizli’de gerçekleþen bu baðýþ sayesinde dört hastanýn daha hayatý kurtuldu. Ülkemizde organ baðýþý artmakla birlikte hala yeterli düzeyde deðil. Bu iþe yýllardýr gönül vermiþ Dr. Mustafa Nalbant’a, emeði geçen saðlýk çalýþanlarýna ve acýlý aileye bu yüce çabalarý için sonsuz teþekkürler. Umarým bir gün, meslektaþlarýmýn o zor konuþmayý yapmak zorunda kalmadýðý, baðýþ teklifinin ailelerden geldiði günleri görecek kadar bu konuda bilinçleniriz.